24.01.2023
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK), 2021 Yılı Aralık Ayı’nda Yürürlüğe Giren Çifte Sayım Uygulamasını Değerlendirdi
25 Aralık 2021 tarihinde gerçekleştirilen mevzuat değişikliği ile ülkemizde biyodizel harmanlamasında çifte sayım uygulaması hayata geçirilmiştir. Biyodizel, kanola gibi yağlı tohum bitkilerden elde edilen yağların veya kullanılmış bitkisel yağların çeşitli kimyasal yollarla işlenmesi sonucu üretilen çevreci bir akaryakıt türüdür. Dünyada özellikle Avrupa Birliği ülkelerde yoğun bir şekilde kullanılmaktadır. Ülkemizde de 2018 yılından beri, Motorin Türlerine Biyodizel Harmanlanması Hakkında Tebliğ kapsamında, enerjide dışa bağımlılığın azaltılması, kaynak çeşitliliğinin arttırılması, bitkisel atık yağların etkin olarak geri kazanımının sağlanması, çevre kirliliğinin azaltılması ve Avrupa Birliğinin yenilenebilir enerji politikalarına uyum sağlanması amacıyla, piyasa arz edilen motorinin asgari %0,5 oranında biyodizel (yerli hammadde kaynakların üretilmiş) içermesine ilişkin uygulama başarıyla sürdürülmektedir. Biyodizelin motorinle harmanlanması uygulaması sayesinde ülkemizde yıllık 100.000 m3 üzerinde bir motorin ithalatının önüne geçilmektedir. Güncel motorin fiyatları üzerinden yapılacak bir hesaplamada 2 milyar TL’nin üzerinde bir ithal ikamesi ürünün yıllık olarak piyasa arz edildiğini söylemek mümkündür. Ayrıca yerli kaynaklardan biyodizel üretimi, arz güvenliğinin sağlanması ve kaynak çeşitliliğinin artırılması açılarından da önem taşımaktadır.
Mevzuatta “Misli Sayım” olarak adlandırılan çifte sayım uygulaması, temelde motorine eklenilen 1 birim biyodizelin yükümlülük hesaplamalarında 2 birim olarak kabul edilmesidir. Çift sayıma konu olan hammaddeler AB’ye uyum kapsamında Kurum tarafından belirlenmekte olup güncel düzenlemede bitkisel atık yağlardan üretilen biyodizel uygulama kapsamında yer almaktadır. Böylelikle bitkisel atık yağdan üretilen biyodizel daha avantajlı hale getirilmekte ve biyodizel üretiminde atıkların kullanımının teşvik edilmesi hedeflenmektedir. Çifte sayım uygulaması sayesinde harmanlama yükümlüleri için harmanlama maliyeti düşürülmektedir. Ayrıca harmanlama hesabına esas biyodizel miktarında artış sağlanarak firmaların yükümlülüklerini yerine getirme kapasitelerinde ciddi bir iyileştirme sağlanmıştır. Bir örnekle açıklamak gerekirse daha önce 1000 m3 biyodizel harmanlaması yapması gereken bir şirket, düzenleme sonrasında eğer tamamı atık bitkisel yağdan üretilen biyodizel temin ederse, yükümlülüğünü yerine getirmek için sadece 500 m3 biyodizele ihtiyaç duyacaktır.
Bitkisel yağların atık vasfını kazanması ile birlikte insan sağlığına ve çevreye olumsuz etkileri başlamaktadır. İlk risk bitkisel atık yağların uygun şekilde bertaraf edilmemesi durumunda oluşmaktadır. Bu durum bitkisel atık yağlar atık su sistemlerinin tıkanmasına ve ciddi bakım ve onarım maliyeti oluşturduğu gibi özellikle temiz su kaynaklarının kirlenmesine de sebebiyet verebilmektedir. Bir diğer önemli risk de bitkisel atık yağların amacı dışı kullanılması olarak karşımıza çıkmaktadır. Gıda olarak tekrar piyasa sunulması, kaçak akaryakıt olarak kullanımı, hayvan yemi olarak kullanımı hem mevzuata aykırılık oluşturmakta hem insan sağlığı açısından tehlike oluşturmaktadır. Tüm bu risklerin ve olumsuz durumların önüne geçebilmek için bitkisel atık yağların etkin bir şekilde toplanması ve doğru bir şekilde değerlendirilmesi çok önemlidir. İlgili mevzuat hükümlerine göre bitkisel atık yağlardan sadece biyodizel veya biyogaz üretimi gerçekleştirilebilmekte ve bu atıklar sadece yetkilendirilmiş kişilerce toplanabilmektedir. Bitkisel atık yağların başarılı bir şekilde toplanmasının en etkin yolu, atığın, maddi değeri olan bir ürüne dönüştürülmesidir. Böylelikle atığın toplama maliyetleri kolaylıkla karşılanabildiği gibi atık üreticilerinin (restoranlar, oteller, catering şirketleri vb.) atıklarını daha ciddi şekilde biriktirmeleri sağlanabilmektedir. Bu noktada çifte sayım uygulamasının bitkisel atık yağların değerinin artırılması açısından önemli bir düzenleme olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu düzenleme ile birlikte toplanan bitkisel atık yağ miktarında bir artış yaşanması beklenmektedir. Ayrıca bitkisel atık yağların biyodizel üretiminde kullanılmasının üretim-yaşam döngüsüne sağladığı katkı oldukça önemlidir. Akaryakıt ürünlerini üretirken en düşük kirliliğe yol açacak şekilde üretimin yapılması gerekmektedir. Bitkisel atık yağların ekonomiye kazandırılması ile kazandırılan miktar kadarlık başka bir kirleticinin kullanımının önüne geçilmiş olunmaktadır. Özellikle iklim değişikliğinin olumsuz etkilerini her geçen gün daha fazla hissettiğimiz düşünüldüğünde her bir litre atığın uygun bir şekilde toplanması ve bu atıkların akaryakıta dönüştürülmesinin önemi bir kat daha fazla artmıştır.
Uygulamanın en önemli neticesi, uygun koşullarda bertaraf edilmemesi durumunda ciddi çevre riskleri oluşturması muhtemelen bir atığın akaryakıt olarak ekonomiye faydalı hale getirilmesidir. Ayrıca bitkisel atık yağın ekonomik bir değere dönüşmesi sayesinde yoğun bir şekilde bitkisel yağ kullanan işletmelere ilave bir kaynak yaratılmıştır. Çifte sayım uygulaması sayesinde ülkemizde oluşan ancak çeşitli zorluklar nedeniyle toplanamayan atık bitkisel yağların sisteme en doğru şekilde katılması sağlanabilecektir. Önümüzdeki dönemde özellikle evsel kullanım kaynaklı bitkisel atık yağın toplanması konusunda önemli projelerin hayata geçmesi şaşırtıcı olmayacaktır. Çifte sayım uygulaması ile birlikte öncelikle üretici şirketler 2022 yılı üretim planını daha tahmin edilebilir bir şekilde oluşturabilmişlerdir. Planlı üretim imkanı sayesinde harmanlama yükümlüsü şirketler de biyodizele daha uygun maliyetler ile erişim sağlayabilmektedir. Uygulama ile yükümlü şirketlerin 2022 yılı yükümlülüklerini daha kolay bir şekilde karşılayacaklarını değerlendiriyoruz. Diğer taraftan, biyodizel harmanlama yükümlülüğüne ilişkin Kurumumuz; çifte sayımın dışında, yükümlülük dönemi birleştirme veya katsayı ile hesaplama gibi diğer mekanizmalar ile sektöre önemli bir destek sağlamıştır